“Yaz Saati” annelerinin vefatıyla kendilerine kalan evi ve içindeki eşyaları satıp satmama ikilemindeki orta yaşlı üç kardeşin çıkmazlarını anlatıyor. Evinde antikalar, tablolar ve gümüşler barındıran büyük annenin önceden hissettiği vefatı sonrası geride kalan üç kardeşin evle ilgili ortak bir karar vermek zorunda oluşları onları bir araya getirirken aynı zamanda gelecekteki birlikteliklerinin de habercisi oluyor.
Burjuva Fransız ailelerin kendilerine has problemlerini anlatan filmlerden bir yenisi daha olan “Yaz Saati” geveze üslubuyla seyirciyi yoran bir yapım. Bu üslubu doğallığına yormak da mümkün, lakin tanık olduğumuz diyaloglardan pek çoğu bizi hiçbir şekilde ilgilendirmiyor. Anlattığı aile kadar filmin kendi de burjuva. Seyirciye öyle bir hikaye anlatıyor ki içine girmek, özdeşleşmek, meraklanmak, ilgilenmek imkansız. Karakterlerin iç dünyaları hakkında hiçbir bilgi edinemeyişimiz bir yana dursun, aradan bir saat geçtikten sonra Frédéric’in ailesi hakkında bir bilgi kırıntısı öğrenmemizse geç kalınmış bir çaba olarak abes kaçıyor. Bir veraset davası etrafında oyalana oyalana laçkalaşan film ağızda defalarca çiğnenip tadı kaçan bir yemekten farksızlaşıyor. İlla ki bu aileyi gözetlemek isteyenlere önerilir, geri kalanlar alabildiğine uzak dursun.
Melih Tu-men