Bu sayıda, babalar ve çocukların ilişkisi üzerinden ülkemiz yakın tarihine ve bugününe odaklanan; yaşanılan yıkımların bireyler üzerindeki ağırlığını gösteren ve her şeye rağmen bir şeyleri umut ediyor olmamızı sağlayan üç film Babamın Sesi, Ana Dilim Nerede ve Ben Uçtum Sen Kaldın filmleri hem bir arada hem de yönetmenleriyle değerlendiriliyor. Geçen sayıda Zeynel Doğan söyleşisinin ardından bu sayıda Veli Kahraman ve Mizgin Müjde Arslan’la söyleşiler yer alıyor.
Yeşim Ustaoğlu’nun taşralaşan memlekete ve günümüz genç kuşağına baktığı Araf filmi üzerine yazılar ve beraberinde yönetmenle yapılmış bir söyleşi de yer alıyor. Pelin Esmer’in son filmi Gözetleme Kulesi de bu sayıda ele alınan filmlerden. Bahman Gobadi’nin sürgün olarak yaşadığı Türkiye’de çektiği Gergedan Mevsimi, sürgünün ruh halinin ağırlığını üzerinde taşıyan bir film diğer yandan İstanbul’a bir doğulunun bakışını içeriyor. Gergedan Mevsimi’nin eleştirisinin yanı sıra ustalar ve son filmleri de bu sayıda yer verilenlerden: Haneke’den Aşk ve Ken Loach’tan Meleklerin Payı ve Szabo’dan Kapı filmleri. Elena ve The Master da incelenen diğer filmler. Güncel politik, sosyal gelişmelerin izleri Fransız sinemasından örneklerde takip ediliyor. Özelde sanat, genelde sinema üzerine üç farklı yazı ile değerlendirmelerde bulunuluyor. Ticari sinema örneklerinden Evim Sensin, Çanakkale Çocukları ile Batman ve Asteriks de bu sayının filmleri arasında yer aldı.
Metin Erksan’ı Susuz Yaz ile Sevmek Zamanı filmleri ile anıyoruz. Yeni Romanya sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Cristian Mungiu ile son filmi Tepelerin Ardında dahil olmak üzere yaptığımız söyleşiyle beraber yönetmenin sineması üzerine kapsamlı bir yazıyı da yine bu sayıda bulabilirsiniz.
Bu yıl birincisi düzenlenen Uluslararası Amed Film Festivali ve yeniden yollara düşen Gezici Film Festivali üzerine değerlendirmelere de ayrıca yer verildi.