Ana sayfa Haber 33. İstanbul Film Festivali’nde Cumartesi Programı

33. İstanbul Film Festivali’nde Cumartesi Programı

720
0

ÇAĞDAŞ BİR KAHRAMANLIK ÖYKÜSÜ
Tek bir insanın dünyayı değiştirebilmesi nasıl mümkün oldu? Bu soru sadece siyasi değil; aynı zamanda psikolojiye de sesleniyor. Polonyalı yönetmen Andrzej Wajda Walesa’da, memleketlisi ve dostu Dayanışma Sendikası’nın lideri Lech Walesa’nın özeline ve hatta mahremine kadar giriyor. Festivalin bu yıl Yaşam Boyu Başarı Ödülü, büyük usta Wajda sağlık sorunlarından ötürü İstanbul’a gelemeyeceğinden, yönetmenin adına, Atlas Sineması 16.00’daki gösteriminden önce filmin yapımcısı Michal Kwiecinski’ye takdim edilecek.
HEM DENEYSEL HEM ANİMASYON
Polonya Deneysel Canlandırma Sineması’nı yakından tanımak isteyenler, Pera Müzesi Oditoryumu’nda 11.00-13.30-16.00 seanslarında Kazimierz Bendkowski ve Zbigniew Rybczyński gibi yönetmenlerin kısalarını izleme fırsatını kaçırmasınlar.
POLONYA CANLANDIRMA SİNEMASI PANELİ
Polonya ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin başlamasının 600. yılı şerefine festival kapsamında toplam kırk deneysel animasyon filmden oluşan üç programlık özel bir bölüm hazırlandı. Bu bölüme paralel olarak Polonya canlandırma sinemasının en yaratıcı yönetmenlerinden Mariusz Wilczyński ve film eleştirmeni Adriana Prodeus, canlandırma sanatçısı Berat İlk moderatörlüğünde bir söyleşi yapacak ve deneysel canlandırma sineması ile görsel sanatlar arasındaki ilişki üzerine konuşacaklar. Marius Wilczynski, panelde henüz üzerinde çalışmayı sürdürdüğü yeni uzun metrajlı canlandırma filmi Kill it and Leave This City (Öldür ve Kenti Terk Et)’den söz edecek. Panel Pera Müzesi Oditoryumu’nda 16.00’daki gösterimin ardından başlayacak.
TÜRK SİNEMASINDA KITSCH VE QUEER
Kitsch ve Queer’in gizli ve açık işaretlerinin Türk sinemasında nerelerde ne kadar yer aldığı sorusuna cevap arayacağımız “Türk Sinemasında Kitsch ve Queer” söyleşisi İstanbul Modern’de 16.00’da akademisyen Selim Eyüboğlu ve yönetmen Aykan Safoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirilecek.
ÜÇ TAKIMIN DİRENİŞ İTTİFAKI
Farid Eslam ve Olli Waldhauer’in kitle fonlamasıyla çektikleri ortak projeleri, çoğumuzun ancak haberlerden takip ettiği bir altkültürün içyüzüne benzersiz bir bakış atıyor. İstanbullu üç büyükler (Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş) arasındaki ezeli rekabet malum. Ne var ki Gezi protestoları sırasında bu üç takım arasında bir ittifak kuruldu ve taraftarlar; çevreciler, aktivistler ve sıradan vatandaşlarla yan yana durdular. Bir süre sonra da bu ittifakın adı kondu: İstanbul United. “NTV Kuşağı Belgeselleri”nden İstanbul United’ın Atlas Sineması 13.30’daki gösterimine katılacak filmin yönetmenleri Olli Waldhauer ve Farid Eslam ayrıca 13 Nisan Pazar günü Köprüde Buluşmalar etkinlikleri kapsamında parkta ve sokaklarda eylemler sürerken böylesine bir kenetlenmeyi takip etme sürecini anlatacak.
ALBİNOLAR ÖLMEZ; KAYBOLUR
2007 yılından bu yana Tanzanya, Kongo ve Kenya’da albinolar oldukça kârlı ve o derece de iğrenç bir ticaretin hedefinde. Dünyanın bu bölgesinde, albinoların bedenlerinden alınan parçaların şans ve sağlık getirdiğine inanıldığından, büyücü şifacılar albino organları için binlerce dolar ödemeye hazır bekliyor. Beyaz Gölge’de, köyden kente kaçan Alias adındaki küçük bir albinonun öyküsünü izliyoruz. Yönetmen Noaz Desheve filmin ilk kez bir festivaldeki sunumuna katılacak olan Tanzanyalı oyuncusu James Gayo Feriye Sineması 13.30’daki gösterimde izleyicilerin sorularını yanıtlayacak.
TAHRAN’DA YOLUNU BULMAK
Reza Dormishian’ın Berlin Film Festivali Panorama bölümünde prömiyerini yapan toplumsal dramı Sinirlenmeyeceğim!Berlin’de yer alan tek İran filmiydi. Hikâye, Tahran’da yaşayan İranlı Kürt Navid ile Setare etrafında dönüyor. “Yeni Bir Bakış” bölümünde yer alan filmin Feriye Sineması 16.00’daki gösterimine katılan izleyiciler yönetmenle film üzerine konuşma fırsatı bulacaklar.
IDA YA DA ANNA
Birçok festivalden ödüllerle dönen Pawel Pawlikowski’nin 1960’larda geçen son filmi Ida bir kez daha festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. “Dünya Festivallerinden” bölümünde izleme şansı bulacağımız Ida’nın Atlas Sineması 19.00’daki gösteriminin hemen ardından yönetmen Pawel Pawlikowski ve Ida/Anna’yı canlandıran Agata Trzebuchowska filmle ilgili soruları yanıtlayacak.
BİR MÜZENİN SAHNE ARKASI
Büyük Müze; Viyana Sanat Tarihi Müzesi Kunsthistorisches Museum’un “sahne arkası” üzerine benzersiz bir bakış sunuyor. Müzede yürütülen restorasyon süreçlerini de inceleyen Büyük Müze aynı zamanda zamansallık ve geçicilik olgularını da ele alıyor. Belgeselin yönetmeni ve yapımcısı Johannes Holzhausen Beyoğlu Sineması 19.00’daki gösterimde bizlerle birlikte olacak.
AKBANK 10. KISA FİLM FESTİVALİ’NDEN ÖDÜLLÜ FİLMLER

Türkiye’de kısa film alanında etkin bir platform olan Akbank Kısa Film Festivali, bu yıl onuncu yılını kutlarken festivalin ilk yılından itibaren Kurmaca ve Belgesel kategorisinde En İyi Film Ödülü alan filmlerden bir seçki de sunuyor. Gösterimlerin ücretsiz olacağı etkinlik Akbank Sanat’ta 13.00 ve 16.00’da izlenebilir.


Önceki makale33. İstanbul Film Festivali’nde Cuma Günü Programı
Sonraki makale33. İstanbul Film Festivali’nde Salı Günü
Sinemaya gönül veren bir grup sinefilin kurduğu Avrupa Sineması internet sitesi, Avrupa sinemasını daha geniş kitlelere tanıtmak ve bu filmlerle ilgili ufak da olsa bir tartışma ortamı yaratmak amacıyla kuruldu. Sitenin kuruluş amaçlarından biri de; tür sinemasını da yadsımadan, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmadığının vurgusunu yapmak. Metin Erksan’dan bir alıntı yapacak olursak; bilimlerin ve sanatların varoluşlarının sınırları, geçmişin derinlikleri içindedir… Sinema bilim; sinema sanatı ve sinema bilimi kapsamında; sanatsal düşüncenin ve uygulamanın, sinemasal düşüncenin ve uygulamanın, yaratısal düşüncenin ve uygulamanın, görüntüsel düşüncenin ve uygulamanın, çekimsel düşüncenin ve uygulamanın, oluşumunu, gelişimini, dönüşümünü saptar ve oluşturur. Bu nedenle bizler de günümüzde çekilen filmler dışında, geçmişin derinliklerine doğru bir yolculuk yaparak; bu sanatı etkileyen filmleri ve yönetmenleri de tanıtmaya, eleştirmeye ve onların sinemayı nasıl algıladıklarını kavramaya gayret ediyoruz. Bir yandan da sinemanın diğer sanatlarla olan ilişkisini, filmler bağlamında tartışarak; sinemanın diğer sanatlardan ayrı düşünülemeyeceğini savunuyoruz. Bu amaçlarla, birbirinden farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda çekilmiş ve birbirinden farklı türlerde pek çok film eleştirisine yer vermeye çalışıyoruz. Sinemayı bir kültür olarak gören herkesin katılımına da açığız. Arzu edenler mail adresinden bizlere ulaşabilir, yazılarını paylaşabilir ve filmlerle ilgili görüşlerini iletebilir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here