Sinemada nevi şahsına münhasır sıfatına en uygun yönetmenlerden olan, kendine has sinema diliyle ya çok sevilen ya da nefret edilen bir isim haline gelen Peter Greenaway’in kitabı Agora Kitaplığı’ndan çıktı. Vernon-Marguerite Gras’ın hazırladığı kitapta Greenaway’in zekasına, mizahına ve sinemasının diğer sanatlarla olan etkileşimine tanık olmak mümkün.
Arka Kapak yazısından bir kesit;
“Hayattan bir kesit değildir film, dünyaya açılan bir pencere değildir. Hiçbir şekilde ‘doğal’ ya da ‘gerçek’ bir şeyin kopyası değildir. İyi sanat yapay olmalı ve bir kurgu olarak dikkat toplamalıdır. Yani sinema, düz hikâye anlatmak yerine, içerik ya da hikâyeden uzaklaşarak görüntü, kompozisyon ve çerçevenin yaratılıp yoğrulabileceği bir anlam katma sürecine yoğunlaşmalıdır. Kendimi hâlâ sinemayla uğraşan bir ressam gibi görmemin sebebi budur. Ben bir nevi, resimlerimi beyazperdede yapıyorum.”
“Ben kesinlikle anaakım sinemaya ait değilim, onun asıl temsilcilerinden sayılmam. Ben daha ziyade kenarlarda bir dipnotum. Benim gözüm kıta Avrupa’sında. Fikirler sinemasını seviyor, metafor ve sembol peşine düşüyorum; deneme tarzında, teorik mülahazalar olarak filmler çekiyorum. Bu yüzden benim sinemam bir ironi, paradoks ve çelişki sinemasıdır, kahramanlarım da hep Calvino, Kundera gibi büyük yazarlar, Resnais, Godard, Antonioni ya da Pasolini gibi büyük yönetmenlerdir.”
Künye
Derleyen: Vernon-Marguerite Gras
Türkçesi: Selim Özgül
280 sayfa
1. basım: Eylül 2014
Fiyatı: 20 TL
Türkçesi: Selim Özgül
280 sayfa
1. basım: Eylül 2014
Fiyatı: 20 TL