Gerçek olaylardan uyarlanan Anthropoid, 1942’de SS Generali Reinhard Heydrich’e düzenlenen suikast operasyonu Anthropoid’i anlatan bir II. Dünya Savaşı dramı. Heinrich Himmler’den sonra Hitler’e en yakın rütbeli olarak bilinen “Prag Kasabı” Heydrich, “Final Solution” adı verilen, yahudileri toptan ortadan kaldırma projesinin ve “Operation Reinhard” denilen 1 milyondan fazla Polonyalı yahudinin katledildiği operasyonun sorumlusu. Bu suikast süreci, Londra’dan emir alan paraşütçü suikast ekibinden Josef Gabcík (Cillian Murphy) ve Jan Kubis (Jamie Dornan) merkezli işleniyor. Josef ve Jan’ın Prag’a indikten sonra oradaki az sayıda direnişçiyle biraraya gelmeleri, bir ailenin yanına yerleştirilmeleri, onlara yardımcı olmak için görevlendirilen Marie ve Lenka adlı iki güzel kadınla yaşadıkları duygusal ilişki, benzerlerini defalarca gördüğümüz savaş dramlarından farklı bir düzlemde ilerlemiyor. Ama hedefin tehlikesi ve ortamın ihanete, güvensizliğe uygun olması, filmin gerilimli halini hep yüksekte tutmasını sağlıyor.
Gerçek olaylardan ve kişilerden uyarlanan senaryo, yönetmen Sean Ellis ve en önemli Stanley Kubrick filmlerinde asistanlık yapmış Anthony Frewin tarafından kaleme alınmış. Yazıp yönettiği ilk uzun metrajı Cashback ile heyecan yaratan ama sonrasında bana göre vasatı aşamayan işler yapan Sean Ellis, Anthropoid ile standart olarak iyi bir film çekmiş olsa da, Cashback’in zihin açıcı sinema zekasıyla alakası olmayan memuriyetini sürdürüyor. Tabii ki kendini özgür bırakmış bir romantik komediyle, tarihi gerçeklere dayalı bir savaş dramını aynı kefeye koymak yanlış. Ama Cashback sonrası bu naif, yaratıcı, heyecan uyandıran sinema izleğinden gideceği düşünülürken, hem konusu, hem de sinema dili belli bir film için aynı heyecan ortaya çıkmıyor. Bazı ufak gerilim anları, suikast bölümü ve aksiyonlu son yarım saat gayet iyi çekilmiş. Hatta görüntü yönetmenliğini de kendisi yaptığı için sanatsal değerdeki Prag görüntülerini de filme serpiştirerek savaşın çirkin yüzüyle şehrin huzur veren tarihi dokusu arasında bir kontrast yaratmış. Ama belki klişeler, belki derinleştirilememiş karakterler, belki suikastin ana hedefi Heydrich’i sadece tek bir sahnede görmek, onun yaptıklarını yazılı veya sözlü ifade etmek, belki kime ne olacağının önceden belli tarihi gerçeklere dayalı olması, belki de hepsi filmi ortada bırakıyor.
Anthropoid Operasyonu, nihai amacını gerçekleştirmiş, kendi kahramanlarını yaratmış olsa da, akışı değiştirememiş, hatta nazi zulmünü daha da alevlendirmiş bir operasyon olarak tarihe geçmiş. Bunda tuzu kuru İngiltere’nin suikast sonrasına yönelik hiçbir tedbir almaması, muhtemel ihanetlere karşı donanımsız olması da etkili. Zaten bu operasyona karşı bir tutum sergileyen Ladislav Vanek’in kaygısı da, tek kurşun atmadan Çekoslovakya’yı işgal eden Hitler’in intikam için geride kalanları acımasızca katledeceği gerçeği. Yani başarılı olsa da olmasa da, hatta hiç yapılmasa da değişen çok fazla bir şey olmayacak bu operasyon herşeye rağmen filme alınmayı, insanlara II. Dünya Savaşı’nın binbir yüzünden birini anlatmak için izlenmeyi hak ediyor. Bunun yanında Anthropoid, oyuncu kadrosundan sadece 2003 tarihli Zelary filminden tanıdığım Anna Geislerová’yı beğendiğim, Cillian Murphy ve Toby Jones’u ise beklenmedik biçimde tutuk bulduğum bir filmdi.
Osman Danacı
odanac@gmail.com
Güzel bir yazı.Her şeye rağmen dediğiniz gibi hele ki şu günlerde izlenmeyi fevkalade hak ediyor.Sanırım anlatıda eksik gördüğünüz şeyler için filmin süresinin en az bir 40 dk. daha uzun tutulması yeterli çözüm olabilirdi.
[…] Osman Danacı: Anthropoid Operasyonu, nihai amacını gerçekleştirmiş, kendi kahramanlarını yaratmış olsa da, akışı değiştirememiş, hatta nazi zulmünü daha da alevlendirmiş bir operasyon olarak tarihe geçmiş. Bunda tuzu kuru İngiltere’nin suikast sonrasına yönelik hiçbir tedbir almaması, muhtemel ihanetlere karşı donanımsız olması da etkili. Devamını Oku […]