Alman sinemasının ünlü, renkli ve sıradışı yönetmeni, senarist, yazar, oyuncu ve opera yönetmeni Werner Herzog’un 6 önemli filmi bu yıl 30. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde sinemaseverlerle buluşacak.
Herzog Retrospektifi’nde izlenebilecek filmler François Truffaut tarafından “yaşayan en önemli yönetmen” olduğu ileri sürülen Herzog’un, başta Amerika olmak üzere tüm dünyadaki sinema anlayışını etkileyen eserlerinden oluşuyor.
Program kapsamında izlenebilecek filmler şunlar:
Aguirre, Tanrının Gazabı (Aguirre, der Zorn Gottes)
1972 yapımı film, 16. Yüzyılda El Dorado’yu bulması için gönderilen bir keşif biriminin ve liderleri Don Aguirre’nin bu macera sırasında başından geçenleri anlatıyor. Klaus Kinski ve Werner Herzog’un beraber çalışmaya başladığı ilk film olarak dikkat çeken Aguirre, 1973 yılında Cannes Film Festivali’nde de büyük ses getirmişti. Film aynı zamanda Francis Ford Coppola’nın 1979 yapımı Apocalypse Now filmine de ilham vermiştir.
Stroszek
1977 yılında hem Berlin hem San Sebastián hem de Toronto Uluslararası Film Festivali’nde gösterim yapan film, Berlinli üç kaybeden karakterin; bir sokak müzisyeni, bir fahişe ve tuhaf uğraşları olan yaşlı bir adamın; yeni bir hayat kurmak için Amerikan taşrasına yerleşmelerini anlatıyor. Wisconsin’e taşınan üçlünün hayatı hiç de bekledikleri gibi olmayacaktır.
Woyzeck
Woyzeck, 1979 yılında Cannes Film Festivali’nde ilk kez gösterilerek Eva Mattes’in Marie rolündeki performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülünü almış ayrıca En İyi Film kategorisinde de yarışmıştır. Alman oyun yazarı Georg Büchner’in aynı isimli bitmemiş oyunundan uyarlanan film, akıl sağlığı çok yerinde olmasa da toplum içinde bir yer edinebilmiş bir asker, eş ve babayı anlatmaktadır. Komutanı çok sevdiği ailesiyle ilgili hiç de hoşa gitmeyecek şeyler söyleyince, delirir.
Nosferatu the Vampyre (Nosferatu: Phantom der Nacht)
Film, hem Bram Stoker’ın 1897 tarihli romanı Dracula’nın hem de Dracula’dan esinlenen F. W. Murnau’nun Bir Dehşet Senfonisi’nin kaba bir uyarlamasıdır. Bir emlak satışı için Transilvanya’ya gönderilen Jonathan Harker’ın, yeni müşterisi bir vampirdir. İnsan kanıyla beslenen bu hortlak ölümsüzdür ve tek isteği huzura kavuşmaktır. Ancak Harker’ın karısının fotoğrafını görünce fikrini değiştirir ve gemiyle Almanya’ya doğru yola çıkar ama beraberinde felaketi de getirir. Film, Klaus Kinski ve Werner Herzog’un beraber çalıştığı ikinci film olma özelliğine sahip.
Fitzcarraldo
1982 yapımı film, Amazonlarda görkemli bir opera binası inşa etmek için her şeyi göze alan, bu uğurda bir gemiyi karadan yürütmeye çalışan Fitzcarraldo’nun hikayesini anlatıyor. Film aynı zamanda San Sebastián Uluslararası Film Festivalinden de OCIC Ödülünü almıştır.
Yeşil Kobra (Cobra Verde)
1987 yapımı Yeşil Kobra yönetmenin Klaus Kinski ile yaptığı son film olmasıyla öne çıkıyor. Film Bruce Chatwin’in Ouidah Naibi isimli romanından uyarlanmış. Haydut Yeşil Kobra, kölelerine sahip çıkması için bir adam tarafından işe alınır. Fakat patronu bir süre sonra haydut Yeşil Kobra’nın kızlarıyla ilişkisi olduğu şüphesine kapılır. Onu Afrika’ya yollamak ister. Film, gösterildiği yıl Berlin Uluslararası Film Festivali’nde de büyük ilgi görmüştü.