Ana sayfa Haber Altın Koza’da Belgesel Zamanı

Altın Koza’da Belgesel Zamanı

852
0

Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından 15 – 21 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek 21. Altın Koza Festivali’nin, bu yıl daha da genişleyen Dünya Belgeselleri: Gerçeğin Çölü başlıklı bölümünde 13 belgesel yer alıyor. İçinde yaşadığımız gerçekliklere ayna tutan bu filmler, seyirciyi Abazya’dan Meksika’ya, Suriye’den Finlandiya’ya, Macaristan köylerinden İsviçre dağlarına, Gazze’den Tahran’a uzun bir yolculuğa çıkarıyor. Seçkide öne çıkan belgesellerden üçü ise Türkiye’ye dair.
Almanya’da yaşayan Cem Kaya’nın, dünya prömiyeri bir kaç hafta Locarno Film Festivali’nde gerçekleşen Motör (Remake Remix Rip-off) adlı filminin Türkiye’deki ilk gösterimi Adana’da yapılacak. ‘Kopya Kültürü ve Popüler Türk Sineması’nı incelemek üzere Yeşilçam’ın en üretken yıllarını ele alan bu hem eğlenceli hem de araştırmacı belgesel, önümüzdeki aylarda çok konuşulacak!
Bu yıl Türkiye’den çıkan en başarılı belgesellerden Tepecik Hayal Okulu ise 2009’da genç yaşta kaybettiğimiz Ahmet Uluçay’ın hastalıkla son günlerine ve gerçekleşememiş hayallerine odaklanıyor. Güliz Sağlam’ın etkileyici belgeseli geçtiğimiz aylarda Documentarist’te FIPRESCI Ödülü kazanmıştı.
Bu yılki Gerçeğin Çölü bölümünün bir başka odak noktasını Suriye ve Filistin meselesi oluşturuyor. Filistin sinemasının köşe taşları arasında yer alan Michel Khleifi’nin de ilk filmi 1980 tarihli Bereketli Hafıza adlı belgesel özel bir gösterimle Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşacak. Gazze’de kuşatma altındaki yaşamı kavuşamayan aileler üzerinden ele alan “Gazze Arıyor” yönetmeni Nahed Awwad’ın katılımıyla sunulacak.
Geçen sene ülkesinden kaçarak Türkiye’ye geçen Suriyeli yazar Yassin Al Haj Saleh’in bu zorlu yolculuğunu takip eden Bizim Korkunç Ülkemiz, FID Marseille’de En İyi Belgesel ödülü kazanmıştı. Film yönetmenin ve hayatının 16 yılını hapiste geçirmiş olan ana karakterinin katılımıyla gösterilecek. Filistin ve Suriye’ye dair bu önemli belgeseller, Filistinli ve Suriyelilerin ortak kimliği haline gelen ‘sürgünlük’ konusunun irdeleneceği bir yuvarlak masa toplantısıyla destekleniyor. “Çağımızın Yerinden Edilmiş Halkları: Filistinliler ve Suriyeliler” başlıklı panel iki ülkeden yönetmen ve aktivistlerin katılımıyla gerçekleştirilecek.
Adana’da seyirciyle buluşacak diğer belgeseller arasında, arılarını İsviçre dağlarında gezdiren bir arıcının sımsıcak öyküsünü anlatan Arıcı, Arjantin’den Finlandiya’ya uzanan bir ‘tango’ hikâyesinin anlatıldığı Yaz Gecesi Tangosu, Macaristan’da cinsel hayatlarını açıkyüreklilikle anlatan sevimli yaşlıların öyküsü Aşk Irmağı, İran’dan bir grup kadın belgeselcinin kamerayı kendilerine çevirerek günümüz İran’ına dair önemli resimler yakaladığı Meslek: Belgeselci, unutulmuşluğa terk edilmiş yerli bir sanatçıyı takip ederek Meksika yerlilerinin doğayla uyumlu yaşamına tanıklık eden Dağın Yankısı sayılabilir.

Önceki makalePeter Greenaway Kitabı Çıktı
Sonraki makale13. Filmekimi’nde Gösterilecek Filmler Açıklandı
Sinemaya gönül veren bir grup sinefilin kurduğu Avrupa Sineması internet sitesi, Avrupa sinemasını daha geniş kitlelere tanıtmak ve bu filmlerle ilgili ufak da olsa bir tartışma ortamı yaratmak amacıyla kuruldu. Sitenin kuruluş amaçlarından biri de; tür sinemasını da yadsımadan, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmadığının vurgusunu yapmak. Metin Erksan’dan bir alıntı yapacak olursak; bilimlerin ve sanatların varoluşlarının sınırları, geçmişin derinlikleri içindedir… Sinema bilim; sinema sanatı ve sinema bilimi kapsamında; sanatsal düşüncenin ve uygulamanın, sinemasal düşüncenin ve uygulamanın, yaratısal düşüncenin ve uygulamanın, görüntüsel düşüncenin ve uygulamanın, çekimsel düşüncenin ve uygulamanın, oluşumunu, gelişimini, dönüşümünü saptar ve oluşturur. Bu nedenle bizler de günümüzde çekilen filmler dışında, geçmişin derinliklerine doğru bir yolculuk yaparak; bu sanatı etkileyen filmleri ve yönetmenleri de tanıtmaya, eleştirmeye ve onların sinemayı nasıl algıladıklarını kavramaya gayret ediyoruz. Bir yandan da sinemanın diğer sanatlarla olan ilişkisini, filmler bağlamında tartışarak; sinemanın diğer sanatlardan ayrı düşünülemeyeceğini savunuyoruz. Bu amaçlarla, birbirinden farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda çekilmiş ve birbirinden farklı türlerde pek çok film eleştirisine yer vermeye çalışıyoruz. Sinemayı bir kültür olarak gören herkesin katılımına da açığız. Arzu edenler mail adresinden bizlere ulaşabilir, yazılarını paylaşabilir ve filmlerle ilgili görüşlerini iletebilir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here