Dünya sinemasının dikkat çekici genç yeteneklerini İstanbul’da buluşturan ve yeni sinemanın nabzını tutan !f İstanbul’da yarışacak filmler belli oldu. Mehmet Günsür, Michael Hausman, Dennis Lim, Philippe Falardeau ve Christoph Terhechte’den kurulu jüri, Uluslararası Keş!f Yarışması’nda 2014’ün ilham veren yönetmenini arayacak.
İlk ya da ikinci filmini çekmiş yönetmenlerin filmlerinin yarıştığı “Keş!f” bölümünde, ABD, Almanya, Fransa, Fas, Irak, İngiltere, İran, İsviçre, Nepal, Norveç, Sırbistan ve Türkiye’den toplam 9 film yarışacak.
Yarışmaya Almanya’dan katılan Ramon Zürcher’in Toronto, Cannes, Berlin gibi festivallerde büyük övgüyle karşılanan filmi The Strange Little Cat / Tuhaf Kedicik, Berlin’de bir apartman dairesinde geçiyor ve bir ailenin üç kuşağının toplanacağı akşam yemeği öncesi hazırlıkları konu alıyor. Daha ilk filminden Bresson ya da Tati ile karşılaştırılan Zürcher, sade bir minimalizmin içinde, hırslı çözümlemeler peşinde koşmadan, son derece rahat; bir yandan da zekice ve bir sürü ayrıntıya dokunarak ilerliyor ve tadı damağımızda kalan bir film ortaya koyuyor.
İranlı Shahram Mokri’ye Venedik’te Orrizonti Jürisi’nden Teknik Başarı Ödülü’nü getiren Fish & Cat / Balık ve Kedi; kamp yapmaya giden bir grup üniversite öğrencisinin, yakınlardaki restoranda insan eti servis edildiğini öğrendiği gerçek bir olaydan yola çıkıyor. 130 dakikalık tek bir plandan oluşan film, bir yandan Blair Cadısı atmosferini sürdürürken, bir yandan da bir Kiarostami ya da Makhmalbaf filmiymişçesine yüzünü insana dönüp, sinemayla, gerçeklikle ve zamanla oynuyor.
İngiliz yönetmenler Stephanie Spray ve Pacho Velez’in ilk uzun filmleri Manakamana ise, Nepal’in cangıllarının tepesinde, muazzam doğanın ve manzaranın içinden teleferik kullanarak ulaşabildiğiniz bir tapınağa yolculuğun filmi. Hem ses tasarımıyla hem de sadece 11 çekimden oluşan deneysel yaklaşımıyla dikkat çeken film, Locarno’da En İyi İlk Film dalında özel mansiyon kazanmıştı.
Keş!f yarışmasında büyüme hikayelerinin bir aradalığı özellikle dikkat çekiyor. Yarışmanın bir diğer İngiliz yönetmeni Clio Barnard, The Guardian’ın 5 yıldızla onurlandırdığı filmi The Selfish Giant / Bencil Dev’de işçi sınıfından 13 yaşındaki iki çocuğun dostluk ve kaybetme hikâyesini konu alıyor. Cannes’da Label Europa Cinemas Ödülü’nü kazanan bu etkileyici dram, Stockholm ve Londra film festivallerinde ‘En İyi Film’ seçilmişti.
!f izleyicisinin ödüllü kısası Bawke’yle tanıdığı Iraklı asıllı yönetmen Hisham Zaman’ın ikinci uzun filmi Before Snowfall / Kar Yağmadan Önce, düğünden kaçan kız kardeşini bulup öldürmeye yemin eden 16 yaşındaki Iraklı Şiyar’ın Irak’ta başlayan ve İstanbul’da soluklanan yolculuğunu anlatıyor. Göteborg’da En İyi İskandinav Filmi seçilen, Tribeca’da da görüntü dalında ödül kazanan film, incelikli hikâye anlatımı, dokunaklı ve yargılamayan yaklaşımı ve profesyonel olmayan oyuncularının muhteşem performanslarıyla kendine hayran bırakıyor.
Narimane Mari’nin yazıp yönettiği Cezayir, Fransa ortak yapımı olan Bloody Beans / Kahrolası Fasulyeler, belgesel sinemanın kalesi sayılan CPH:DOX’dan “en iyi film” tescilli bir belgesel. Cezayir Bağımsızlık Savaşı’nın çocuklar tarafından tekrar canlandırılmasını izleyeceğimiz bu sıradışı belgesel, Jean Vigo’nun Hal ve Gidiş Sıfır’ının gerçeküstü dansı gibi…
Sırbistanlı kadın yönetmen Mina Djukic’in dünya prömiyerini bu yıl Sundance’te yapacak filmi The Disobedient / Haylaz, 20’li yaşlarının ortalarında, hayatlarına daha yön verememiş iki eski arkadaşın birlikte çıktıkları yolculuğu anlatıyor. Hikâye yerine anlara, tatlara ve hislere odaklanırken, yer yer bir müzik klibini, yer yer bir performansı, yer yer de Terrence Malick filmlerini andıran yapısıyla dikkat çeken film, gençlik isyanı, masumiyet ve özgürlüğe yaklaşımıyla da Çek Yeni Dalgası ve eski Yugoslav sinemasından izler taşıyor.
Abdellah Taïa’nın aynı adlı otobiyografik romanından uyarlayıp yönettiği Salvation Army / Kurtuluş Ordusu, büyümenin aşkla, acıyla, arzuyla ve şiddetle yoğrulmuş, sessiz ve çıplak hikâyesi. Fransa, Fas ve İsviçre ortak yapımı film, kamerasını Casablanca’nın yoksul mahallelerinde dolaştırıyor ve bir gey çocuğun Arap toplumunda büyümesini şiirsel bir dille ve korkusuzca anlatıyor.
Keş!f yarışmasında Türkiye’yi, uluslararası galasını 64. Berlin Film Festivali’nin “Generation” bölümünde yapacak, Zeynep Dadak ve Merve Kayan’ın birlikte yazıp yönettikleri Mavi Dalga temsil ediyor. Arkadaşlıklar, aşklar ve şarkıların eşlik ettiği bir büyüme hikâyesi anlatan film, gençliğin bu ara dönemi gibi hem elden kayan, hem de derin izler bırakan bir deneyim sunuyor. İki sene önce !f’in Sundance Senaryo Lab’ine kabul edilen 4 projeden biri olan Mavi Dalga, 2013 Altın Portakal’da ‘En İyi İlk Film’, ‘En İyi Senaryo’ ve ‘En İyi Kurgu’ ödüllerini toplamıştı.
13. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali Keş!f Uluslararası Yarışma
Before Snowfall / Kar Yağmadan Önce – Hisham Zaman (2013, Norveç-Almanya-Irak)
Bloody Beans / Kahrolası Fasulyeler – Narimane Mari (2013, Cezayir-Fransa)
Fish & Cat / Balık ve Kedi – Shahram Mokri (2013, İran)
Manakamana – Stephanie Spray ve Pacho Velez (2013, ABD-Nepal)
Mavi Dalga – Zeynep Dadak, Merve Kayan (2013, Türkiye)
Salvation Army / Kurtuluş Ordusu – Abdellah Taïa (2013, Fransa-Fas-İsviçre)
The Disobedient / Haylaz – Mina Djukic (2013, Sırbistan)
The Selfish Giant / Bencil Dev – Clio Barnard (2013, İngiltere)
The Strange Little Cat / Tuhaf Kedicik – Ramon Zürcher (2013, Almanya)
|