Dağıtım: M3 Film – İthalat: Bir Film
Yönetmen: Bruno Dumont
Oyuncular: Juliette Binoche, Jean-Luc Vincent, Robert Leroy, Emmanuel Kauffman
Fransa, 2012, 95 dk.
Fransızların nevi şahsına münhasır yönetmenlerinden Bruno Dumont’un başrolünde Juliette Binoche’a yer verdiği ve sıradışı hayat hikâyesiyle tarihe ismini yazdıran Camille Claudel’in gerçek yaşam öyküsünden uyarlanan film, 27 Temmuz 2013 tarihinde vizyona giriyor.
Konu:
1915’te, kış ayazında, Camille Claudel eğilip yerdeki bir taşı alır ve dikkatle inceler. Sanki işine yoğunlaşmış bir heykeltıraştır izlediğimiz; zihninde basit bir taşı yepyeni bir şeye dönüştürüyor gibidir. Ama sonra taşı atar, bir daha da sanata dönmez. Ailesi akıl hastanesine kapatılmasının hayrına olacağına karar kılmıştır. Film boyunca Camille’in bir sanatçı olarak kabul görmeyi, anlayışla karşılanmayı ummasını izler, sevgili yazar kardeşi Paul Claudel’in onu ziyaret etmesini beklediğine tanık oluruz. Bruno Dumont’un İsa’nın Yaşamı, İnsanlık ve Flandersgibi yetkin filmlerinin ardından gelen ve Berlin’de prömiyerini yapan bu dram, gelmiş geçmiş en yetenekli kadın heykeltıraşlardan birinin içsel karmaşasını inceliyor.
Yönetmenin Görüşü:
“Şansa bakın, Camille Claudel’in hastaneye yatırılışıyla ilgili bir kitap okuyordum ki bunu Juliette’le aynı yaştayken yaşadığını öğrendim. Beynimde bir şimşek çaktı, işte bu, dedim. Hayatı hakkında, hastaneye yatırılışı hakkında tıbbi kayıtlar hariç hiçbir şey bilmemek hoşuma gitti. Elimde hiçbir şey olmaksızın bir senaryo yazmak da öyle.” – Bruno Dumont
Avrupa Sineması Öneriyor
Camille Claudel, 1915’te Bruno Dumont, Claudel karakterinin iç dünyasını bir “moraliste” gibi son derece temkinli ve duygusal dalgalanmaları dikkatle gözlemleyen sabırlı bir biçimde beyazperdeye taşırken, anlatısını sanat, sanatçı, inanç, iktidar, özgürlük gibi günümüzde de tartışmaların odak noktası hâlini alan pek çok kavramla da destekleyerek Claudel üzerinden bu tartışmalara başka bir boyut katmayı başarıyor. Bu açıdan Camille Claudel, 1915 sadece Camille Claudel’in trajik yaşamının son bölümünü anlatan dingin ve psikolojik bir çözümleme içeren bir eser olmasının ötesinde, günümüzün konjonktürüne de uygun, modern bir uyarlama olarak önem arz ediyor.