68 Mayıs’ında Cannes Film Festivali’nin iptal edilmesini bir kez daha hatırlayalım.
Fransa’da 5 Mayıs 1968 tarihinde, Vietnam savaşı nedeniyle Amerikan karşıtı gösterilerde altı öğrenci tutuklanır. Bunun üzerine Daniel Cohn-Bendit liderliğinde 30.000 öğrenci barikatlar kurarak Paris’te ayaklanır ve Sorbonne Üniversitesi kapatılır.
68 hareketi Fransa’yı sarıp sarmalarken, diğer yandan da Henri Langlois Fransız Sinematek’in başından hükümet tarafından alınır. Buna sinemacıların tepkisi ise çok sert olur. Sinemacıların taleplerini ve büyüyen halk hareketini görmezden gelen Cannes Film Festivali tertibine devam eder. Bunun neticesinde Yeni Dalga’dan büyük bir protesto gelir. Sinematek’i Savunma Komitesi ismi verilen grupta yer alan başta Godard, Truffaut, Malle olmak üzere pek çok yönetmen bu protestoya katılır ve festival sekteye uğratılır. Grevlere, öğrenci hareketlerine ve sivil inisiyatife destek veren sinemacılar bir bildiri yayınlayarak festivalin durdurulmasını talep eder.
Önce kendi filmlerini festivalden çeken yönetmenler, sonra sokaktaki harekete destek verilmesini ve sinemacıların halkla dayanışması gerektiğini ifade eder. Godard, Truffaut, Malle, Lelouch, Polanski, Forman gibi yönetmenlerin içerisinde bulunduğu grup, filmlerini festivalden çekmenin yanı sıra Carlos Saura’nın filmi festivalde gösterilirken salonu basar ve direnişe destek verdiklerini duyururlar.
O sırada Saura’nın filminde oynayan Geraldine Chaplin kendilerinin de harekete destek verdiklerini açıklamak için sahneye çıkar, fakat Polanski tarafından yumruklanarak sahneden indirilir. Sahneye çıkıp mikrofonu eline alan Godard ise tarihi açıklamasını yapar:”Biz burada öğrenci ve işçilerle birlikten konuşuyoruz. Siz dolly-shot’lardan, close-up’lardan bahsediyorsunuz. Göt oğlanları!”
Godard’ın açıklamalarından sonra salonda uzun süre arbede yaşanır ama göstericiler salonu terk etmezler ve sadece filmin gösterimini değil, festivalin de iptal edilmesini sağlarlar ve Malle’nin de ifade ettiği gibi Paris’teki barikatlara dönerler: “Benim burada ne işim var. Paris’e barikatlara dönüyorum.” (Louis Malle)