Festivalin uluslararası yarışma bölümünde Portekizli yapımcı Paulo Branco, İtalyan yönetmen Luca Guadagnino, oyuncular Louis Garrel ve Sandra Hüller gibi isimlerin yer aldığı jüri, festivalin en büyük ödülü olan “Altın Leopar” ödülünü Arjantin-İsviçre ortak yapımı Abrir Puertas y Ventanas (Kapıları ve Pencereleri Açın) filmine verdi. Festivalin favorilerinden olan filmde, kendilerini büyüten büyükannelerinin ölümüyle başa çıkmaya çalışan iki kız kardeşin hikâyesi anlatılıyor.
Annesi hastaneye kaldırılınca, bunalıma giren birinin hikâyesini anlatan Macaristan-Romanya ortak yapımı olan Adrian Sitaru’nun filmi Din Dragoste cu Cele Mai Bune Intentii (İyi Niyet) ise, festivalden iki ödülle döndü. Ünlü yapımcı Branco’nun başkanlığındaki jüri, filmin yönetmenine “En İyi Yönetmen”, başrol oyuncusu Bogdan Dumitrache’ye de “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü takdim etti. 2000 yılında çektiği Eureka ile Cannes Film Festivali’nde Ekümenik Jüri ve FIPRESCI ödülünü kazanan Japon yönetmen Shinji Aoyama’nın merakla beklenen son filmi Tokyo Koen de Locarno’da ilk kez verilen “Jüri Özel Ödülü”nün sahibi oldu. Jüri başkanı Branco, filmden çok etkilendiklerini, bu nedenle Locarno’da ilk kez böyle bir ödül vermeye gerek duyduklarını ifade etti.
Festivaldeki ana kategoriler dışında, “En İyi İlk Film” ödülüne Fransız yönetmen Valerie Massadian’ın Nana filmi, “Geleceğin Leoparı” ödülüne ise Jan Czarleski’nin L’Ambassadeour & Moi filmi layık görüldü. 1946 yılından beri düzenlenen ve Avrupa’nın en eski festivallerinden biri olan Locarno’da, Cafer Panahi’nin Ayna filmi de gösterilerek, yönetmenin serbest bırakılma talebi yinelendi.