Yönetmen Hüseyin Karabey’in başkanlığındaki jüri, Macar yönetmen Benedek Fliegauf, Hollandalı sinema ve sanat tarihçisi Erwin Houtenbrink, Van Hoy / Knudsen Prodüksiyon şirketinin kurucularından Lars Knudsen ve İngiliz bağımsız prodüksiyon şirketi Film and Music Entertainment’ın kurucusu Mike Downey’den oluştu.
“En İlham Veren Yönetmen” ödülünü alan Frammartino, böylece 15.000 dolarlık para ödülünün de sahibi oldu. Jüri ayrıca Danimarka filmi R ve yönetmenleri Michael Noer & Tobias Lindholm’a ise özel mansiyon ödülü verdi.
Jüri yaptığı açıklamada “Bu yıl seçkide yer alan filmlerin kalitesi oldukça yüksekti. Bu nedenle jüri iki filmi ödüllendirmeye karar verdi. Özel mansiyon ödülü ham ve şiddetli gerçekçiliğin ikna edici oyunculuklarla desteklendiği R filmine verilmiştir. Büyük ödül ise benzersiz, yumuşak ve saf bir masaldan oluşan şiirsel sinema anlayışı ve her şeyin birbiriyle olan kozmik bağlantısını anlatan hikâyesiyle bizleri etkileyen bir sinemacıya verildi. Kırsal kesimin günlük varoluşuna dair bir belge niteliğinde olan ve her şeyin dünyadan doğduğunu büyülü ve ruhani bir dille anlatan Dört Defa filmi ve yönetmeni Michelangelo Frammartino oybirliğiyle En İlham Veren Yönetmen seçildi” dedi.
SİYAD da Dört Defa Dedi
Festivalde Dört Defa filmi aynı zamanda SİYAD jürisi tarafından verilen “SİYAD Özel Ödülü”nü de aldı. SİYAD jürisi yaptığı açıklamada “Doğum ve ölüm arasındaki hayat döngüsünü, insanı merkeze yerleştirerek değil, yaşamın diğer öğeleriyle doğal bir akış halinde resmettiği; küçük bir İtalyan köyü üzerinden yaşamın tüm duygu ve evrelerini yakalayabildiği; belgeselvari bir yaklaşımla yola çıkıp çok titizlikle tasarlanmış bir yapıya ulaştığı için SİYAD jürisi olarak Dört Defa filmini ödüle değer bulduk” dedi.
“Danimarka’da Birçok Türk Var Ama Buraya Gelince Önyargılarım Yok Oldu”
İstanbul’u ve festival ortamını çok beğendiğini söyleyen oyuncu, önceden Türklere karşı ön yargılı olduğunu ancak buraya gelince bütün önyargılarının yok olduğunu söyledi. Buradaki deneyimi sonucunda Türkiye’nin AB’ye girmesini yürekten istemeye başladığını söyleyen Muller “Orada Türkiye gibi bir ülkeye ihtiyacımız var. Dünyaya beraber yaşayabileceğimizi göstermek için. Film de Müslüman ve Hıristiyanların hapishanedeki çatışmaları üzerine. Bunu kalpten hissettiğimiz için çok mutluyum. Çok onurlandım.”
Çifte ödüllü Dört Defa Türkiye’de dağıtımcı arıyor
Büyük ödülü yönetmeni adına alan yapımcı Marta Donzelli, “Geçen yıl çekilen çok iyi filmler vardı yarışmada. !f İstanbul harika bir festival ve gerçekten bağımsız filmler gösteriyor. Çok büyük bir onur. Ama film pek çok ülkede gösterilmesine rağmen Türkiye’de henüz dağıtımcı bulamadı. Umarım bu vesile olur.” dedi.
!f İstanbul Türkiye’den Kısalar 2011 izleyici ödülü Erol Mintaş’ın oldu
Cinebonus Gmall Maçka sinemalarındaki gösterimler sırasında gerçekleştirilen ve 216 geçerli oyun kullanıldığı !f İstanbul Türkiye’den Kısalar 2011 izleyici oylaması sonucunda “26-45” seçkisinde gösterilen Erol Mintaş’ın Berf (Kar) isimli kısası 85,6666 puanla birinci, yine “26-45” seçkisinde gösterilen Mehmet Emrah Erkan’ın Herkesin Bir Şansı Daha Olmalı isimli kısası 85,3333 puanla ikinci, Saniyede 24 Gündüz Düşü seçkisinde gösterilen M. Cem Tüfekçi’nin Nolya isimli kısası 85,1923 puanla üçüncü oldu.