İngiltere’nin en yetenekli ve yetkin yönetmenlerinden biri olan Ken (Kenneth) Loach, son filmi Looking for Eric’te de sıradan insanın günlük yaşamını konu alan tarzından, işçi sınıfının ağır çalışma koşullarını ve hayat mücadelesini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seren tavrından ödün vermiyor. “Carla’s Song”, “My Name is Joe”, “The Navigators” gibi filmlerle hafızalarda yer etmiş olan Loach, son filminde futbolu sembolik olarak kullanarak seyircisine futbol oyununu hayat; oyuncuyu, takımı ve takım ruhunu da birey-aile-çevre çağrışımlarıyla sunuyor. Başrollerden birinde Manchester United’ın eski yıldızı, Fransız oyuncu Eric Cantona’nın yer alıyor olması, Cantona’nın futbolcu kimliği yanında hayata karşı duruşunun da işleniyor olması kuşkusuz seyirciyi filmi izlemeye iten bir başka merak unsuru.
Looking for Eric, postacılık yaparak geçimini sağlayan Eric’in karısını kaybettikten sonra iki oğluyla başbaşa kalmasıyla başlayan ve Eric için maddi ve manevi anlamda her geçen gün daha da zorlaşan süreci, Eric’in karşısına hayal-kahraman Eric Cantona’yı çıkararak irdeliyor. Böylece Eric’in tükenmekte olan gücünü yeniden kazanması, hayata tutunabilmek/devam edebilmek için atacağı adımları görebilmesi, farkındalığının oluşması gibi aşamalarda Eric Cantona bir anlamda “yaşam koçu” görevi üstlenerek Eric’e yol gösteriyor.
Sıkı bir futbol takipçisi olduğu söylenen ve çoğu filminde futbola atıf yapmaktan vazgeçemeyen Loach’un son filmi “futbol hayattır” denkleminden yola çıksa da, aynı konuyu işleyen filmlerden, hem ince detaylarda kendini derinden hissettiren politik duruşu, hem de vaktiyle oyunculuğunun yanı sıra kişiliğiyle de saygın bir payeye erişmiş olan Cantona’nın varlığı ile ayrılıyor.
Güzin Tanyeri
guzintanyeri@gmail.com
https://twitter.com/sakinkofte