Kırmızı balon etrafında şekillenen hayatlar…
Albert Lamorisse’nin 1956 yapımı kısa filmine saygı duruşunda bulunan yönetmen Hsiao-hsien Hou, kendi kırmızı balonuyla da bambaşka hayatlara ortak oluyor. Üç ana karakter üzerine kurulan Flight Of The Red Balloon, bu üç ana karakter aracılığıyla insanın geçirmiş olduğu farklı evrelere de vurguda bulunuyor. Bir kukla tiyatrosunda çalışan Suzanne, onun küçük oğlu Simone ve yeni işe aldıkları Çinli bakıcı Song’un hayatları üzerinden modern dünyada yaşayabilmek, hayata karşı umutla bakabilmek ve çocukluk döneminin neşesini ve masumluğunu koruyabilmek üzerine yalın, ama büyüleyici bir hikaye.
Filmdeki her karakterin aslında kendine göre sorunları var, fakat hepsi bir şekilde birbirlerinin hayatına etkide bulunarak koca bir şehirde yaşamaya çalışıyor. Hikayedeki en kilit rolü oynayan küçük Simone ise, yaşından beklenmeyecek derecede çevresine ilgili ve çevresindeki insanların sorunlarını anlamaya çalışıyor. Onun hayata bakışındaki masumiyet sanırım hikayenin de kilit noktasını oluşturuyor. Hikayedeki bir diğer baş karakter olan Çinli sinema öğrencisi Song ise, çoğunlukla Lamorisse’in kısa filmi ve genel olarak yönetmenin sinemaya olan yaklaşımı açısından bizlere açıklayıcı bilgiler veriyor. Yalnız burada yönetmen Hou’nun ilginç bir tercihi de göze çarpıyor. Uzakdoğu kültürünün önemli öğelerinden olan kukla sanatında bir Fransız’ın derin bilgi sahibi olması ve o kültürü benimsemesi yanında, bir Çinli’nin de Fransız sineması ve kültürü hakkında derin bilgi sahibi olması oldukça şaşırtıcı bir şey. Yönetmen burada karakterlerin kültürel rolleri üzerinde de oynama yapıyor.
Hou’nun şu ana kadar klasik anlatıya en çok yakınlaştığı filmi olan Flight Of The Red Balloon, Fransa’yı da fondaki piyano müziği eşliğinde şiirsel kompozisyonlarla ekrana taşıyor. Özellikle camlara yansıyan görüntüler, şehrin kalabalığı, bu kalabalığa karşın yalnızlıkları daha da belli olan karakterlerin o kesifliği yönetmenin uzun plan sekanslarıyla daha da etkileyici hale geliyor. Yönetmenin diğer filmlerine nazaran, odaklanması ve izlenmesi daha kolay bir film olan Flight Of The Red Balloon, özünde hayata bakışımızla ilgili bir hikaye. Filmin finalindeki çocukların resim analizi sahnesiyle de yönetmen hikayesini bir nevi özetliyor esasında. Hayata dair, sade ama bir o kadar da etkileyici ve şaşırtıcı bir film.
Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com