Üç gencin çocukluklarında geçirdikleri bir yaz mevsimi üzerinden gençlerin değişen ve farklı yönlere giden hayatlarını anlatan “Summer” televizyon estetiğindeki görselliği, parçalı kurgusu ve güçlü oyunculuklarıyla dikkat çekiyor. Gençlerin masumiyetlerini kaybettikleri ve ergenlik döneminden yetişkinliğe adım attıkları yaz mevsimi aynı zamanda üç karakter için de son derece önemli olayları beraberinde getiriyor.
Üçlünün hayat hikâyesini parçalı bir kurguyla anlatan yönetmen bir yanıyla da ergenlikten yetişkinliğe geçişin, geçmişte kalan sıkı dostlukların ve ilk aşkın da izlerini sürüyor. İngiliz gençlerin yaşam alışkanlıklarından beslenen gerçekçi karakterler klişe bir olay örgüsüyle bağlansa bile sonuç itibarıyla “Summer” kendini çok da ciddiye almayan, sıradan ama tatmin edici bir hikâyeye sahip. Geçmişleriyle yüzleşen bir grup gencin dokunaklı öyküsünü anlatan film yeni bir şey aramayan izleyicilerin sıkılmadan takip edebileceği iyi bir seyirlik. Fakat çok bütünlüklü ve derin bir drama da değil. Hikâyenin klişe olması gibi karakterlerin değişimleri de çok yüzeysel kalıyor.
Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com