Norveçli yönetmen Bent Hamer’in son filmi O Horten; yönetmenin gençliğinde kayakçılık yapmış olan annesine ve annesi gibi bayan kayakçılara adadığı son derece dokunaklı bir yapım. Yönetmen kendi anılarından yola çıkarak yazdığı hikayesinde, aynı zamanda yaşlılığın getirmiş olduğu sorunlara ve içsel hesaplaşmaya da değiniyor. Emekliliğine bir hafta kalmış makinist Odd Horten’in yaşamına yoğunlaşan film, emeklilik süreciyle birlikte Horten’in geçmişini de bizlere tanıtıyor. Bu sırada yönetmen karakterini tanıttığı gibi, sade ama bir o kadar da derinlikli toplumsal çözümlemelerde bulunuyor. Toplumsal hayattan kesitler sunan, ama bunu öne çıkardığı birkaç karakterin hikayesi çevresinde veren Hamer, böylece bazı şeyleri de gözümüze sokmadan aktarmayı başarıyor. Daha önce Eggs ve Kitchen Stories filmlerinde de olduğu gibi Hamer’in duru kadrajları; karanlık tonların hakim olduğu bir renk paleti ve filme hüzün katan soğuk İskandinav mizahıyla birleşerek hikayenin özündeki hüznü ve melankoliyi daha da arttıyor. Eğer bundan önceki Hamer filmlerini severek izlediyseniz, O Horten’i de tavsiye ederim. Kişisel yaşanmışlıklardan yola çıkılarak yapılan, son derece zarif ve dokunaklı bir film.
Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com
Odd Horten’ı geçtiğimiz film ekiminde izleme olanağı buldum ve çok sevdim. Film ekimindeki tanıtımında filmin uygulamalı varoluş felsefesi olduğunu söyleyen çarpıcı bir yorum vardı, daha önce Bent Hammer’ın herhangi bir filmini izlememiştim. Dolayısıyla böyle iyi bir yönetmeni bu film (daha doğrusu film ekiminin ilgimi çeken yorumu sayesinde) tanımış oldum.<BR/>Filme biraz varlık felsefesi