Parisli bir nalbur olan Mösyö Dufour, eşi Juliet, kızları Henriette, müstakbel damatları Anatole ve yaşlı annesi ile birlikte kentin karmaşasından uzak bir gün geçirmek amacıyla Seine Nehri kıyısında bir piknik yerine giderler. Piknik boyunca Mösyö Dufour ve şaşkın damat Anatole, nehre kadar geldikleri halde eve balıksız dönmemek için birer olta bulmanın derdine düşerken, eşleri Juliet ve Henriette ise civarda yaşayan iki aylak gönül avcısının oltalarına yakalanmak üzeredirler…
Jean Renoir’ın, Paris’te yaşayan Dufour ailesinin kırda geçen bir gününe ve o günün özellikle de kızları Henriette’in hayatında bırakacağı izlere odaklandığı “Partie de Campagne”, Renoir filmografisinin olasılıkla en talihsiz çalışmasıdır. Zira Guy de Maupassant’ın bir öyküsünden sinemaya uyarlanan filmin çekimlerine 1936 yılında başlanmasına rağmen, çekimler maalesef bir türlü tamamlanamaz. 1940’da Renoir’ın Fransa’yı terkedip, Amerika’ya yerleşmesinin ardından tamamlanma ihtimali de kalmaz. Bunun üzerine 1946 yılında, Renoir halen Amerika’da iken, eldeki -süresi yaklaşık kırk dakikayı bulan- çekimler, Renoir’ın daha önceden tasarladığı şekilde kurgulanarak, filme son şekli verilir. Yine de bu haliyle bile, empresyonist sinemanın başyapıtlarından biri olarak taçlandırılmayı başaran “Partie de Campagne”, şiirsel güzelliğinin yanısıra birbiri ardına sıralanmış tablo güzelliğinde sahneleriyle Renoir’ın, babasının eserlerine karşı bir saygı duruşu olarak da kabul edilebilir.
Latif Güven
bob.leflambeur@mynet.com