İsveçli yönetmen Johan Kling’in ilk filmi Darling, içinde yeni bir şey veya “keşif” temalı bir nitelik barındırmıyor. Fakat yönetmen televizyon geçmişinin de vermiş olduğu deneyimle eli yüzü düzgün bir film kotarmış. Toplumun alt sınıfına mensup olan 60 yaşındaki Bernard ve üst sınıftan Eva’nın birbirine paralel olarak ilerleyen yaşamlarını ekrana yansıtan yönetmen, İsveç toplumunu, gün geçtikçe artan bireyselliği ve insanlar arasındaki iletişim eksikliğini de parodileştirerek aktarmış. Bernard’ın karısından boşanması sonrasında yaşama tutunma çabası ve Eva’nın kendi ayakları üzerinde kalma çabası çok güzel yansıtılırken, filmdeki insanların soğukluğu ve yardımlaşmanın neredeyse hiç olmayışı da oldukça hüzünlü mizansenlerle izleyicilere hatırlatılıyor. Yönetmen Johan Kling’i ve filmini Aki Kaurismaki’nin tarzına benzettim. Sanki Kaurismaki’nin biraz daha ana akım sinemaya yakın versiyonu gibiydi. Yönetmen, toplumsal eleştirisinin ve detaylı karakterlerinin dışında, ironiden ve tipik İskandinav mizahından da bol bol faydalanmış. Sonuçta ortaya izleyeni sıkmayan, yer yer güldüren yer yer de düşündüren, hüzünlü bir film çıkarmış.
Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com