1966’da kara filmlerin usta yönetmeni Jean-Pierre Melville’in de uyarladığı, Jose Giovanni’nin eseri Second Breath, otuz yılı aşkın bir süreden sonra bir başka Fransız yönetmen tarafından yeniden sinemaya aktarılmış. Son haliyle Melville’in filminden bile uzun tutulan hikâye, meşhur gangster Gustave Minda’nın son bir iş çevirerek sevdiği kadınla birlikte ülkeyi terk etme planına bizleri ortak ederken, gangsterler arası çatışmaları ve polisin gangsterleri takip etmesi sonucunda gelişen olay örgüsünü de ekrana taşıyor. Hapisten yeni kaçan nam-ı diğer Gu ve onun güzel sevgilisi Manouche’un tutkularına yenik düşerek başlarına bir yığın iş açması bir yanda, gangsterlerin kendi içlerindeki hesaplaşma diğer yanda ayrı bir gerilim yaratıyor. Bütün bunların üstüne bir de polisin olaylara müdahil olmasıyla birlikte ortaya eski tip bir kara film hikâyesi çıkıyor. Yönetmen Corneau anlatım tekniklerini modernize ederken, hikâyenin genelde diyaloglar üzerinden ilerleyen ve günümüz seyircisine oldukça ağır gelebilecek yapısını ise hiç değiştirmemiş. İki buçuk saat gibi azımsanmayacak bir süresi olmasına rağmen, aksiyondan çok zekice planların, karşılıklı hesaplaşmaların ve derin karakterlerin olduğu suç filmlerini seven izleyicileri tatmin edecek bir çalışma. Özellikle Gu karakteri gerçekten çok başarılı. Filmin tamamına sinen hüzünlü atmosferin yanısıra yönetmenin renklerle yarattığı dünya ve çatışma sahnelerindeki başarısı da filmin dikkate değer unsurlarından… Eğer eski usül suç filmlerini seviyorsanız bu filmi de görmenizi tavsiye ederim.
Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com