Nanni Moretti son filminde bir bağımsız film yönetmenin hayatını ekrana getirerek, hem İtalya’nın film endüstrisine hem de İtalya’nın son yıllardaki değişen gerçeklerine kamerasını uzatıyordu. Film içinde film gösteren bölümleriyle, Berlusconi’yi eleştirirken, diğer taraftan da bu eleştirelliğin İtalya’da nelere mal olduğunu gözler önüne seriyordu. Film içindeki yönetmenin özel hayatındaki sorunlara da filminde geniş yer veren Moretti, böylece filmini salt bir eleştirellikten kurtararak, insan ilişkilerini de içine alan bir dramaya dönüştürmeye çalışıyordu. Fakat filmin orta yerinden sonra, filmin dengeli yapısı yerini melodrama bırakarak filmin yönünü de kaybetmesine neden oluyordu. Bunu yönetmende anlamış olacak ki son on dakikalık bölümde, sadece Berlusconi’nin hayali yargılanma sürecini ekrana taşıyarak filmini dengelemeye çalışıyordu. Neticede Il Caimano çok daha iyi bir film olabilecekken sıradan bir film olmaktan kurtulamamış. Nanni Moretti’nin kendi has mizansenlerini ve durum komedilerinden örneklerini görmek mümkünse de, Timsah yönünü tam çizemeyen bir film görünümünde. Yönetmen filmini, “aşk hakkında bir film, sinemaya bir övgü ve aynı zamanda politik bir film.” şeklinde yorumlamış, keşke bu çeşitliliği güzel bir kurguyla da birleştirmesini becerebilseydi. Filmin sonlarına doğru Berlusconi’yi canlandıran karakterinde bizzat yönetmen Nanni Moretti’nin kendisi olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com