Pera Film, ölümünün 30. yıldönümünde Andrey Tarkovski’yi şiirsel filmleri ile anıyor. 06 Aralık – 31 Aralık 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek etkinlikte Ivan’ın Çocukluğu (Ivanovo Detstvo, 1962), Andrey Rublev (Andrei Rublyov, 1966), Solaris (Solyaris, 1972), Ayna (Zerkalo, 1975), İz Sürücü (Stalker, 1979), Nostalji (Nostalghia, 1983), Kurban (Offret, 1986) ve Zamanda Yolculuk (1983) filmlerinin yanı sıra yönetmenliğini Chris Marker’ın yaptığı Andrey Arseneviç’in Yaşamında Bir Gün (1999) filmleri de İstanbullu sinemaseverlerle buluşacak.
Tarkovski ödül kazanan kısa filmi Silindir ve Keman’ın ardından ilk uzun filmi Ivan’ın Çocukluğu’nu çekti. İkinci Dünya Savaşı sırasında partizanlarla birlikte casusluk yapan bir çocuğun hikayesini anlatan film, Venedik Film Festivali’nde büyük ödül kazanmıştı. Bunun ardından Tarkovski, epik ve alegorik bir film olan Andrey Rublev’i çekti. Yapımı üç yıl süren filmde 15. yüzyılda yaşayan bir ikona ressamının yaşamı, topluma, Tanrı’ya ve sanata olan inancını yitirişi ve sonunda, filmin bitimindeki ünlü çan yapımı sahnesinde ruhunun yeniden canlanışı anlatılır. Çağdaş Sovyet sanatçısının çilesine göndermeler yaptığı için yıllarca raftan inemeyen film, 1969’da Batı’da gösterime girdi ve büyük beğeni topladı. Tarkovski’nin çoğu filmi gibi burada da ağır ilerleyen, zengin dokulu bir tuval ve duygusal bir doruk noktası vardı. Tarkovski’nin sonraki filmleri ise genellikle başka dünyaları anlatıyordu: Solaris’te bir uzay gezgininin fantezileri gerçeğe dönüşüyordu; İz Sürücü gizemli ve yasak bir çorak “bölge”de geçiyordu; Kurban nükleer kıyametten birkaç saat öncesini konu ediniyordu. Kişisel ve çok katmanlı bir görsel şiirselliği olan Ayna, sanatçının Sovyetler Birliği’nde İkinci Dünya Savaşı sırasındaki gençliğine dönüyordu. Tarkovsky’nin gerçek hayattaki annesi, filmde sanatçının annesini oynuyordu, babası ünlü şair Arseniy Tarkovski’yse kendi şiirlerini seslendiriyordu. Tarkovski 1980’lerin başında SSCB’nin dışında çalışmaya başladı, 1983’te İtalya’da Nostalji’yi yaptı. Ardından Ingmar Bergman’ın yapım ekibinden oyuncu Erland Josephson ve görüntü yönetmeni Sven Nykvist gibi önemli kişilerle İsveç’te Kurban’ı çekti. Bu filmde Josephson, ancak büyük bir kişisel fedakarlık sayesinde dünyayı yok olmaktan kurtaran ünlü ve emekli bir sanatçı/entelektüeli oynuyordu. Zengin bir görselliğe sahip ve son derece ağır tempolu bu film Tarkovski’nin, en önemli odak noktasının bir özetiydi: “kültürümüzde ruhsal varoluşa yer olmaması.” Kurban Cannes’da Özel Jüri Ödülü aldığı yıl Tarkovski de 54 yaşında Paris’te akciğer kanserinden öldü.
Ayrıntılı bilgi için: http://peramuzesi.org.tr/FilmProgram/Andrey-Tarkovski-Muhurlenmis-Zaman/177