Deniz kıyısında bir kasabada yıllar yılı başbaşa, çevredeki insanlardan uzak ve yalnız yaşamış iki kız kardeş bir gün evlerinin önündeki sahilde baygın yatan bir genç bulurlar. Dış dünyayla iletişimleri neredeyse tamamen kopmuş iki kadın, evdeki “yabancı” yı sımsıkı sahiplenirler. Önce yardım etmeye, iyileştirmeye çalışırlar. Zamanla hastalığı geçen “delikanlı” dış dünyaya açılmak ister. Oysa “kadınlar” onu bırakın dış dünyayı, birbirilerinden bile sakınmaya başlamışlardır.
Sade anlatımı ile, insanların arasındaki zamanla oluşan sımsıkı bağlara ışık tutan filmin söyleyeceği çok büyük sözler yok. Mütevaziliği onu güzel kılan. Görsellik izlerken insanın içini açıyor, lavanta kokusu vücuda nüfuz ediyor. Filme serpiştirilmiş keman ezgileri ise izleyiciyi kucaklayıp, filme sıkı sıkıya bağlıyor. Öykü anlatımında odakta olan (Judi Dench, Maggie Smith, Daniel Brühl) birbirinden güzel performanslar çıkarıyor; ikisi eski kuşak, D.Brühl de Avrupa Sineması’nın parlayan yıldızlarından, yani rüştünü ispat etmiş isimler zaten. Sıkıntılı anlarda ruha tazelik getirebilecek filmlerden.
Yiğitalp Ertem
yalpertem@gmail.com