“Ossessione”nin hikâyesi daha sonra 1946 ve 1981 yıllarında iki defa daha sinemaya uyarlanacak olan The Postman Always Rings Twice romanına paralel bir şekilde ilerler. Yakışıklı serseri Gino Costa’nın yolu bir gün yaşlı ve çirkin Bragana’nın genç ve güzel karısı Giovanna ile birlikte işlettikleri kafelerine düşer. Beş parasız Gino yediği yemeğin borcunu ufak tefek tamir işleri yaparak öder. Tamirat işlerinin uzaması sonucu misafirliği de uzayan Gino’nun Giovanna ile yakınlaşması ölümcül bir planı da beraberinde getirecektir…
“Ossessione” belki de sinema tarihinin en talihsiz filmidir. İki nedenden dolayı: Birincisi, filmin faşizm karşıtı alt metni 1940’lı yıllar İtalya’sında faşist iktidarı kızdıracak ve film gösterime çıkar çıkmaz yasaklanarak tüm negatifleri yakılacaktır (Visconti’nin saklamayı başardığı tek bir kopya hariç). İkincisi, senaryosu James M. Cain’in The Postman Always Rings Twice romanından çalıntı olan film, Cain’in hışmına uğrayarak Amerika’da yıllar boyu gösterilemeyecek, 1943 yapımı filmin Amerika prömiyeri ancak 1976 yılında gerçekleşecektir. Böylece, aslında İtalyan Yeni Gerçekçilik Akımı’nın ilk eseri olarak sinema tarihinde çok daha özel bir yer işgal etmesi gereken film kendi ülkesinde sekiz, Amerika’da otuz üç yıl sonra gün yüzüne çıkabildiği için, sahip olması gereken ünvan kaynaklarda genellikle Roberto Rossellini’nin “Roma, Città Aperta”sı ile birlikte telaffuz edilmektedir.
Latif Güven
bob.leflambeur@mynet.com
filmi dün akşam izledim. sabah uyanır uyanmaz filmle ilgili kısa bir araştırma yapayım dedim. açıkcası filmle ilgili bir türkçe kaynak bulmak beni çok memnun etti. güzel yazı için teşekkürler.