Arjantinli yönetmen Milagros Mumenthaler ilk uzun metrajlı filminde, beraber yaşadıkları büyükannelerinin ölümünden sonra yalnız kalan üç kız kardeşin hayatını beyazperdeye taşıyor. Mumenthaler bir hikâye anlatmakla ya da olayların nedenleriyle ilgilenmekten ziyade kız kardeşlerin ruh hâlini ortaya koymaya ve bir atmosfer yaratmaya çalışıyor. Kızların neden yalnız kaldıkları, ailelerine ne olduğu ya da ileride ne olacağıyla ilgilenmiyor; kızların yalnızlıkla ve yaşadıkları kayıpla nasıl başa çıkmaya çalıştıklarına odaklanıyor.
Farklı karakterlerdeki birbirine pek de benzemeyen üç kız kardeşin ayakta kalma ve tutunma mücadelesi, kendi aralarındaki ilişkiler, ev ve aidiyet kavramlarının her biri için farklı anlamlar taşıması yönetmenin merkezine aldığı başlıca unsurlar olarak dikkat çekiyor. Mumenthaler’in bir mesele anlamaktansa, bir duygu yakalamanın peşinde koşması filme de çarpıcı bir atmosfer katıyor. Bir başka Arjantinli kadın yönetmen Lucrecia Martel’in filmlerine benzer şekilde Mumenthaler de görünür olanın altında yatanla, karmaşık ilişkiler ağıyla ve insanın iç dünyasıyla ilgileniyor. Bu açıdan bakıldığında, filmin anaakım seyirciyi dışladığını, bütünlüklü bir öykü peşinde koşanları hayal kırıklığına uğratacağını da peşinen söylemekte fayda var. Fakat Lucrecia Martel ve Naomi Kawase gibi yönetmenlerin sinemalarına aşina olanların kaçırmaması gereken bir yapım.
Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com