Güneş Yanığı (Utomlyonnye Solntsem, 1994) belki de Rus yönetmen Nikita Mikhalkov’un kariyerindeki en özel filmlerden biridir. Yönetmenin babasına adadığı ve başrolde kızıyla birlikte oynadığı filmde, Albay Kotov ve altı yaşındaki kızı Nadia arasındaki ilişki filmin temelini oluştururken, arka plânda da Stalin’in baskıcı rejiminin yıkıcılığı bütün çarpıcılığıyla ekrana yansır. Mikhalkov aradan geçen on altı yıldan sonra filmine bir devam bölümü ekleyerek, bu sefer de baba-kız arasındaki ilişki aracılığıyla bizleri savaş dönemine götürür ve savaşı sorgular. Filmde Almanlar kadar Sovyetlere de eleştirel yaklaşan, iki tarafın askerlerini alaya alan ve savaş sırasında yaşanan katliamlara ayna tutan yönetmen, bununla birlikte dört başı mamur bir savaş filmine de imza atıyor. Prodüksiyon olarak büyük bütçeli savaş filmlerinden geri kalmayan Güneş Yanığı 2, yönetmenin üçlemeye dönüştüreceği serisinin de ikinci halkasını oluşturuyor.
Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com