Ana sayfa 1960'lar 1962 El Angel Exterminador

El Angel Exterminador

1873
0

El Angel Exterminador

Bunuel’in bu “oyun”uyla bu yıl pek bir konuşulan Haneke’nin iki ölümcül oyunu (Funny Games 1997–2007) arasındaki koşutluk ve karşıtlıklar bu iki aykırı yönetmenin film yapma motivasyonlarına dair epey fikir verici. Haneke eve kıstırdığı burjuva ailesini iki sadist serseriye kurban ederken, Bunuel sistemi daha da içine doğru düğümleyip birbirine -kendi bileşenlerine- kırdırır. Mahvedici Melek’te opera sonrası görkemli bir parti için toplanan konukların, buluştukları dev evde sebepsiz yere mahsur kalışları anlatılır. Ev sahiplerinin, yemeklerini yiyip, danslarını eden misafirlerin, salondaki kanepelerde uyuklamaya başlamasından duyduğu rahatsızlıkla başlayan “birbirine düşme hâli”nin sabaha kadar dozajı yükselir. Birbirlerine karşı aşırı saygılı olan insanlar çaresizlikleri sonucunda üzerlerine giydikleri ahlaki ve toplumsal kuralları bir çırpıda soyuverirler. Birbirlerinin her fırsatta kuyusunu kazmaya çalışan vahşi yaratıklara dönüşürler.

Mahvedici Melek’e yaptığım “oyun” yakıştırması, Bunuel’in ayrıntılarda seyircileri küçük farkındalık anlarıyla kendi safında, hedefine karşı kışkırtmasından da ileri geliyor. Filmin başında evden bir şekilde uzaklaşmak isteyen aşçılar, temizlikçiler, bekçiler kendilerini kurtarırken, evde açlık ve susuzluktan birbirine giren “ex-elit tabaka” kırdığı borudan fışkıran suyla doymaya çalışırken, bastırılmış arzuları patlak veren adamlar gece yarısı uyuyan kadınları taciz ederken Bunuel’in oyunu tıkır tıkır işler. Filmde aynı şekilde veya küçük farklarla tekrarlanan sahnelere dair ise Artun Yeres, Bunuel’in “zaten anlamsız olan karakterleri zaman ve mekân içerisinde dondurduğunu” söyler. Mahvedici Melek, otomatik yazarsak “Son Akşam Yemeği”nin gerçeküstü ve distopik bir röprodüksiyonu gibi…

Yiğitalp Ertem
yalpertem@gmail.com

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here