1999 yılında Er Ryan’ı Kurtarmak ve İnce Kırmızı Hat gibi filmleri geride bırakarak sürpriz bir şekilde En İyi Film de dâhil olmak üzere yedi dalda birden Oscar ödülünü kazanan Âşık Shakespeare ve Louis de Berniéres’in klasiğinden uyarlanan Kaptan Corelli’nin Mandolini filmleriyle tanınan İngiliz yönetmen John Madden, Marigold Oteli’nde Hayatımın Tatili isimli son filminde iyi ve ucuz emeklilik peşinde koşan bir grup yaşlı orta sınıf İngiliz’in Hindistan’daki macerasını anlatıyor. Rahat ve güvenlikli bir orta sınıf hayatı yaşadıktan sonra emekliliklerinde bu rahatı sürdüremeyeceklerini anlayan bir grup İngiliz’in Hindistan’a seyahati, Batı’nın Doğu’ya bakışındaki klişeleşmiş pek çok stereotipi yeniden üretirken, sahip/köle diyalektiğini de günümüze taşıyor.
Kendi ülkelerinde kenara atılan bir grup insanın Hindistan’da kaldıkları süre boyunca yaşadıkları kültürel şok, sömürgeci Batılı devletlerin sömürgelerine karşı önyargılı ve yukarıdan bakan kibirli bakışının yansımalarını sunarken, film, geçmişten günümüze süregelen bu “ötekileştirme” sürecinden ziyade karakterlerinin içsel değişimlerine yöneliyor. Madden, kamerasını Batılı bir perspektiften bir an olsun ayırmadan, Doğu’yu egzotik ve mistik bir tür “rahatlama” ve “huzuru bulma” mekânı olarak resmediyor. Bu resim içerisinde aşağılanan, hor görülen ve kendi gelenek ve görenekleri Batılı insanları rahatlattığı ölçüde değerli olan yerel halk ise, orta sınıf eğlencesinin ve romantizminin bir parçası olmaktan öteye geçemiyor.
Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com